1 Aralık 2012 Cumartesi

Gökyüzünde yıldızlar, kumsalda çakıl taşları biriktirdim senin için bir ara onları dağıtmalıyım. Bir de uçan balonları serbest bıraktım. Kelebekleri de içime hapsetmiyorum artık. Özlemeyi unuttum sanırım. Ya da artık benim bir parçam oldu, özlediğimi bile hissetmiyorum. Geceleri uyumadan önce de seni düşünmek yerine kuzuları sayıyorum. Sabah uyandığımda sana günaydın demek yerine duvarlara günaydın diyorum. Geçtiğimiz sokaklardan da yalnız geçiyorum. Şarkıları dinlerken ağlamak yerine dans ediyorum. Bir de senin için yazdığım günlük yerine kendim için yazmaya karar verdiğim bir günlük tutuyorum. Hayat böyle daha kolay ya da hiç olmamışsın gibi.

10 Eylül 2012 Pazartesi


Git. 
Çünkü sen de diğerleri gibisin. Çünkü sen de kendini düşünürsün. Çünkü sen de sevmezsin. 
Çünkü sen hep gidersin. 
Çünkü sen hep susarsın.
Çok sevilirsin ama gidersin. 
Git. 
Söylediklerini de, hissettiklerini de, oyunlarını da al ve git. 
Çünkü sen sevgi hak etmezsin.
Çünkü sen sadakat ne bilmezsin. 
Çok sevilirsin ama gidersin. 
O yüzden git. 
Lütfen git daha çok acı çektirmeden daha çok kalp kırmadan git ve gelme. 
Hiç gelme. 
Çünkü bir kez daha gidişine dayanabileceğimi sanmıyorum.

31 Ağustos 2012 Cuma


Sevdiğiniz insanın güvenini sarsmayın. 
Onun sadakatlik sınırlarını zorlamaya başlarsınız çünkü. 
Siz ne kadar pişman olsanız da. 
Ne kadar güvenini kazanmaya çalışsanız da nafile. 
Güvenemez size. 
Ya da güvenmek istemez. 
Ne kadar üstünüze gelirse gelsin,
Ne kadar kavga ederseniz edin,
Güven gitti mi bir daha gelmez. 
Sevdiğiniz insanı üzmeyin. 
Güvenini sarsmayın. 
Çünkü bazen sadece sevmek yetmez.

29 Ağustos 2012 Çarşamba


Kadın yavaşça gözlerini açtığında adamı gördü, adam usulca uyuyordu. İlk başta bunun gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu düşündü, hatta rüya mı görüyorum diye düşünmedi değil. Sonra biraz daha yaklaştı adama, onu bu şekilde bütün gün izleyebilirdi. Çok güzeldi, sade, temiz ve masumdu. Kadın elini adamın teni üzerinde gezdirdi yavaşça, sıcacıktı ve pürüzsüz. Ardından dudağına küçük bir öpücük kondurdu ve adam kadına sarıldı, öylece uyudular.

24 Ağustos 2012 Cuma


Kadın adamın gözlerinin içine bakıyordu. Belki de son bir söz söylemesini bekliyordu ya da öyle olmasını istiyordu. Gitmek için çok erken olduğunu düşünüyordu ve adamın da aynı fikirde olduğu gözlerinden anlaşılıyordu. Kurdukları hayalleri ve anıları bir anda silip atmak çok saçma geliyordu kadına bu resmen geçirdikleri zamana hakaretti ve kadın hayatındaki bu büyük boşluğu kolay kolay doldurabileceğine ya da atlatabileceğine inanmıyordu. Gözleri parlıyordu acıdan ya da dolup düşmeyi bekleyen gözyaşlarından. Ama adamın karşısında öyle çaresizce ağlayamazdı! Kendini tutmak zorundaydı, çünkü ağlarsa yenik düşerdi ve bu sefer bunu yapmamalıydı..
Ağlamamalıydı,
Bu sefer susmalıydı çünkü bu ilişki için çok çaba harcadığına inanıyordu ve adamdan da bunu yapmasını istiyordu. Adamın bu ilişki için hiçbir şey yapmadığı söylenemezdi asla ama sadece biraz daha fazla çaba istiyordu kadın. Ama adam resmen kadının konuşması için bekliyordu, öylece susuyordu zaten o böyle durumlarda hep susardı, konuşmak yerine. Kadın bütün ümitlerine rağmen bir süre bekledikten sonra kendine ve aşklarına yenik düşüp ayağa kalktı ve adama sarıldı, sarıldığı anda gözyaşları gözlerinden adamın göğsüne düştü. Adam biraz şaşırmış biraz da huzurluydu ve kadına karşılık olarak sarıldı ardından titreyen sesiyle iki kelime söyleyip gözlerini yumdu. 
Seni seviyorum.

29 Mayıs 2012 Salı


Korkuyorum. 
Korkuyorum çünkü bir gün onsuz yaşamak zorunda kalacağım gerçeği var. Ya da onun bensiz yaşamaya devam edebileceği gerçeği.. 
Korkuyorum çünkü bir gün benim olmayabileceği gerçeği var. Gidebilme ihtimali var. 
Gitmesin. Hiç gitmesin.
Hani derler ya ”ne olacak birkaç aya unutursun, geçer”  geçmez.  Bir parçan olmuştur artık o senin. Gittiği an boşluk gelir onun yerine. Boşluğu doldurmaya çalışırsın belki ama dolmaz. Çünkü o senin için o kadar değerlidir ki ve o kadar farklıdır ki… Yerini başka biriyle doldurmayı bırak onunla kıyaslayamazsın bile. Anlamazlar seni etrafındakiler. Aslında seni bir tek anlar. 
Hep o anlamıştır zaten. 
hep o yanında olmuştur ve hep o olsun istemişsindir. Her şeyini paylaşmak isteyip sıra ona geldiği an küçük bir çocuğun cimriliğine büründüğün kişi. Hiç kimseyle paylaşmak istemediğin, kıskandığın kişi.
Her şeyim dediğin kişi.  
Hiç gitmesin, onsuz olmaz dediğin kişi.
Hiç bitmesin diye sana dua ettirebilen kişi.
O 2 kelime 13 harflik cümleyi söylemekten yorulmadığın kişi.

Ellerini özlersin, buz gibi ellerini ısıtmaya çalışan o elleri.
Gözlerini özlersin, hani şu sürekli bakmaya çalışıp utanıp birlikte güldüğünüz zamanlardan.
Dudaklarını özlersin, öptükçe öpmek istediğin o dudakları. 
Sesini özlersin, saatlerce dinlediğin sonra bir anda hiç duyamadığın o sesi. 
Tenini özlersin, pürüzsüz, kusursuz o teni. 
Kokusunu özlersin, teninin kokusunu aldığın anda kendini güvende hissettiğin o kokuyu.
Çok özlersin, onunla ilgili her şeyi çok özlersin ama bunların hepsinden bir anda koptuğun o zaman yalnızlığın yeni sevgilin olduğunu fark edersin ve sadece özlersin.